Ukrayna’da “Ivan Kupala” kutlamaları: Etkili bir kültürel silah
Düzenli elektrik kesintileri ve sokağa çıkma yasağının devam ettiği Ukrayna’da halk, “Ivan Kupala” festivalini danslarla kutladı.
Binlerce Ukraynalı, yaz gündönümünü kutlayan resmi tatil olarak kabul edilen “Ivan Kupala” için Pazar günü başkent Kiev’de toplandı.
Bazı Avrupa ülkelerindeki St. John’s Eve veya St. John’s Eve’e benzeyen yaz ortası kutlamaları, pagan geleneklerini Hıristiyan takvimine bağlayan ateş, su ve doğanın birleşimidir.
Festivale katılanlar rengarenk kıyafetler giyerek, ateşten atlama, çiçek toplama gibi etkinlikler gerçekleştirdi. Yel değirmenlerinin, sazdan evlerin ve ülkenin çeşitli bölgelerinden getirilen geleneksel yapıların çevrelediği alanda yapılan kutlamalar renkli görüntülere sahne oldu.
Keman ve gayda sesleri eşliğinde ateşin etrafında dans etmek, çiçeklerden taçlar yapmak ve şenlik ateşlerinin üzerinde atlamak, iki yılı aşkın süredir savaşın harap ettiği Ukrayna’nın gündelik gerçekliğinden uzak görünüyor.
Burada, 60 yaşın altındaki erkekler, askerlik hizmeti kısıtlamaları nedeniyle ülkeyi terk edemiyor ve Rus füze ve drone saldırılarından kaynaklanan tehlikeleri takip eden bir hava saldırısı uygulamasından gelen bildirimler, hayatın büyük bir kısmını sekteye uğratıyor.
Festivale ev sahipliği yapan tarihi parkın müdürü Oksana Poviake, festivalin kaygıları unutturarak önemli bir soluklanma fırsatı sunduğunu ancak aynı zamanda varoluş mücadelesinde de bir silah olduğuna inanıyor.
Poviake, “İnsanlar bir barda, restoranda ya da evde rahatlayabilirler” dedi ve şöyle devam etti: “Ama burada, daha büyük bir toplulukta, bir aidiyet duygusu hissediyorlar, kimlikleri için mücadele eden insanlara ait olduklarını hissediyorlar. Şu anda.”
Kiev’de yaşayan Kateryna Harnik de “bir araya gelme ve sosyalleşme fırsatını” memnuniyetle karşılıyor ancak Ukraynalıların devletine ve kimliğine meydan okuyan bu “korkunç savaş” sırasında kutlamaların daha da fazlasını sunduğunu kabul ediyor.
“Rusya’nın bu savaşta kullandığı en önemli silahlardan biri kültürümüzün yok edilmesidir” diyen Harnik, şöyle devam etti: “Bu nedenle geleneklerimizi hatırlamak, mirasımızı hatırladığımızdan ve kimseye izin vermediğimizden emin olmak önemlidir. onu bizden alın.”